28 Şubat 2014 Cuma

ALLAHDE ÖTESİNİ BIRAK - UĞUR KOŞAR

Merhaba :) 

Bu postu girmem biraz zaman aldı. Halbuki kitabı bitireli baya olmuştu. Gecikmenin sebebini uzun uzun anlatırdım ama "hayat telaşı" ne de güzel anlatmış oysa. Bu kelimenin arkasına sığınıyor ve baş ucu niteliğinde olan, bir solukta okuduğum Uğur Koşar' ın kitabını anlatmaya başlıyorum :)






sayfa sayısı:175
Kitap insanın ruhuna dokunacak cinsten. İnsan hayatı boyunca arar durur ruhunun eksik kalan parçasını, işte bu kitap bizlere o parçayı bulmamız yolunda ve o eksiği tamamlamamız adına katkı sağlamış. Rabb'i hatırlatmak ve özümüzdekini  fark etmemiz için vesile olmuş ve güzelde anlatmış.
Terapi gibi geldi bana, sonuna yaklaştıkça bitmesini istemediğim bir kitaptı, bol bol altını çizdiğim cümleler oldu. 
Güzel bir kitaptı, bu güzellikleri tanımanız adına güzel bir gün diliyorum sizlere, hayırlı cumalar :)

Altını çizdiklerim 









23 Şubat 2014 Pazar

USTAM VE BEN





Elif Şafak sevdiğim yazarlar arasında yerini korur yıllardır. Lakin bu romanında ne yalan söyleyeyim umduğumu bulamadım fakat bu romanın kötü olduğu anlamına gelmez. Sadece insanın beklentisi biraz yüksek olunca hayal kırıklığına uğruyor ama bir solukta keyifle okudum.   Neyse hemen anlatmaya koyulayım kitapta olan bitenleri :)

Ustam ve Ben 16.yy döneminin Osmanlısını, Hindistan dan Sultan Süleyman'a hediye gelen Çota isimli filin bakıcısı tarafından anlatılır. Filbaz Cihan, Çota ile birlikte İstanbul'a adımlarını atmasıyla hayatları değişmiştir. Çota yı eğitmek Cihan için hiçte kolay olmayacaktır elbet. Filbaz olarak bilinse de gerçekte böyle değildi. Fili başarıyla eğitmedeki en büyük yardımcısı şüphesiz Hürrem'in üzerinde kurduğu korku ve  Mihrimah'ın yardımlarıdır. Hürrem ki ne Hürrem , hünkarın tek nikahlı zevcesi, tüm ahalinin korkulu rüyası, Mahidevran'ın tek evladı Mustafa'nın görünmez celladı. Kim korkmazdı ki o dönem Hürrem den. O ki kendi evladının tahta geçeceği günün hayalini kurarken , uğrunda o kadar cana mal olurken dünya gözüyle Sarı Selimin'in tahta oturuşunu göremeden hakkı rahmetine kavuştu. Cihan imkansız bir aşka tutulur. Hayatının ikinci dönüm noktası ise Sermimar Sinan la tanışmasıdır. Cihan çalışkanlığı ve yeteneğiyle Sinan ın gözüne girer ve kısa zamanda kalfaları Yusuf, Davud  ve Nikola nın yanında yerini alır. Birlikte nice camiler,kütüphaneler, türbeler, köprüler yaparlar. Bu zanaatı  gerçekleştirmek onun ve diğerleri için hiç de kolay olmayacaktır. Yaptıkları işe saygı gösterip destekleyenler kadar karşı çıkıp engelleyenler de olacaktır. Sultan Süleyman, Sarı Selim ve Murad zamanında geçen iktidar kavgalarını, ilim, bilim için uğraşırken cahilliğin ortasında çaresiz kalışlarını ve hayatını ve nice hayatları anlatır.  


Kitapta beklemediğiniz olaylar, şaşıracağınız hayat öyküleri çıkacak karşınıza mesela dört kalfadan biri olan Yusuf'un hayatı gibi. Tarihten izler taşıyan ustaca kurgulanmış bir kitap aslında. Keyifle okunan kitaplardan biriydi benim için tavsiye ederim  :)